HD Kalitesindeki Rüyalar Habercidir?

selamlar. buraya içerik üretme gibi bir derdim olmadığı için burada çok spontan takılıyorum. bugün gördüğüm rüya ile alakalı bir şeyler yazmak istedim. gece boyunca ay aslan burcundaydı ve benim 12. evimde ilerledi. merkür de yay burcuna geçmişti ve benim 4. evimdeydi. transit ay ve merkür benim 12 ve 4. evlerimde üçgen açı oluşturdular. sonrasında da transit ay, 9. evimde transit halinde olan şironla üçgen açı yaptı. aynı zamanda transit güneş 5. evime girdi ve 12. evimdeki natal şironuma üçgen, 6. evimdeki natal retro satürnüme de sekstil (iradeyle aktif olan açı) açı yaptı. bu bilgileri veriyorum çünkü sembollerin rüyayla da çalıştığını az çok anlayın, irdeleyin istiyorum. 
neyse, gelelim rüyama. rüyamda bi anda kendimi bi buzulun üstünde bir tepesine tutunmaya çalışırken görüyorum. tutunmazsam ayağım kayıp sonsuzluk kadar yüksek bi yerden düşcekmişim. buzulun en tepesindeyim ve aşağıyı görüyorum. aşağıya bakınca buzulunca içinde 4-5 tane dağın olduğunu görüyorum. dağlar bile inanılmaz yüksek ama buzul onları o kadar çok kapatmış ki dağların zirvesi buzulun metrelerce altında kalmış. gördüğüm manzara karşısında hem şok içerisindeyim, hem çok korkuyorum burdan nasıl çıkacam diye, hem de hayatımda gördüğüm en güzel manzara. uzun uzun seyretmek istiyorum. ne kadar korkunç ve heybetli olsa da inanılmaz güzel yani o hayranlığı hala hissediyorum. neyse, bu buzula insanları gezdirmeye getirilermiş, turistik bi yermiş burası. böyle tehlikeli turistik yer mi olur diyorum. çünkü ben hala kayıp düşmemek için buzula tutunmuşum. bu arada buzula ilk tutunduğum anı hatırlayınca aslında oraya başka arkadaşım tutunuyormuş ama ben onun yerine tutunmaya, bi nevi onun işini devralmaya gelmişim gibi bir geçişle bu rüyaya başladım. bu arkadaşım gerçek hayatta biraz sorumsuz olduğu için arada sırada ona ait şeylerin sorumluluğunun benim üstüme kaldığı oluyordu. bilinçaltı burada bu bilgiyle olayı bağlamış. neyse ben buzula tutunmaya çalışırken buzulun tam karşısında (ama arada metrelerce uzaklık var) turist ekibi ve onları gezdiren rehberler beliriyor. sonra karşıdan birisi şey diyor, güneş doğacak ve buzullar erimeye başlayacak artık burayı terk etmemiz lazım çünkü buzullar erirse çok tehlikeli olur burası. bütün buzullar eridiğinde dağların içine düşebiliriz vırt zırt falan. bu defa ben iyice tutuşmuşum çünkü yukarıya tırmanamıyorum. bu arada buzulu şöyle düşünün; bir volkanın ağzı komple metrelerce buzla kaplanmış.ve ben ayağımın dibine bakınca buzulun altında kalan volkanın ağzını görüyorum. hayal edebildiyseniz bir detay daha vermek isterim. şekil volkan gibi ama ayağımın altında volkan yok volkanın şekline benzer sıra dağlar var. toroslar gibi düşünün. yani aşağıda volkan sembolü yok, dağ var. (merkür retro anca bu kadar aktarabiliyor) neyse buzullar yavaştan erimeye başlıyor ben bi panik heyecan, kafayı kaldırıyorum üstteki tepedeki buzlar başıma düşecek, düşseler beni de alıp götürecekler aşağıya, sonra neyse karşıdaki adam bir şey yapmamı söylüyor ben de o dediği pozisyonu alınca buzul parçası beni teyet geçiyor, derken bana adım atılacak ve düzlüğe çıkılacak alan oluşuyor. ben de hemen düzlüğe çıkıp yine o ihtişamlı görüntüye bakıp hayran kalıyorum. tepeye çıkmam lazım ama cidden büyülenmişim o kadar güzel bi görüntü. sonra bi anda karşıdaki tüm turistler gezi alanını terk etmeye başlarken kocaman bi sifon gibi buzullar tamamen eriyip dağların içine doğru akmaya başlıyor. o sırada nasıl oluyorsa ben de bi kayığa binip taaa dağların en dibine kadar gidiyorum. sonra kayıkla dağların dibindeki bi geçitten girip yeraltı mağarasına doğru ilerliyoruz. yeraltı mağarasında hep tanıdığım yüzler var ama hepsi erkek. yeraltı mağarasında ilerlerken yol ikiye ayrılıyor. tam ikiye ayrılmadan önceki yerde komünist başkanı görüyorum (kendisini severim) başkan bana selam veriyor seni gördüğüme çok sevindim falan diye. ben de diyorum ki başkanım beni tanıdığına emin misin hani unutman lazım, tanıdığın başkasıyla karıştırmış olmayasın beni hatırlaman imkansız falan. o da diyor ki yok canım seni niye unutayım çok seviyorum falan. neyse başkanı geçerken başka siyasiler falan da görüyorum da takmıyoruz birbirimizi. neyse ben şaşkınlıkla kayıkta ilerliyorum. önce sola doğru girecekken benim iş yerindeki oda arkadaşım ümit oraya giriyor. beni arkada bırakıyor ben böyle tek kalıyorum falan. o başka kayıkla önden gidiyor. ümit biraz dengesiz bazen beni dımdızlak ortada bırakıp kendi kafasına göre iş yaptığı olur. ben de gizli bir şeyler yapıyordur belki diye pek karışmak istemem. neyse ben de sola tam girmeden sağa giriyorum. sağda kayıkla süzülürken dayımı ve yanında tanıdığım birkaç kişiyi görüyorum. dayım yine kızıyor mu belli değil işte ne işin var burda gibisinden ya da neden geç kaldın, oyalanıyorsun gibisinden bir şey söylüyor. ben de ümit de burda ama sola gitti, belki gelir birazdan kendi kafasına göre iş yapıyor valla peşine düşemem diyorum. neyse sonra kayıktan iniyorum dayım bir yerler gösteriyor, bir şeyler yapmamı söylüyor. işte güya işle alakalıymış da falan. sonra sağ kanaldan geri geri ana kanala doğru yürürken yine içinde bulunduğumuz kanalın sağ tarafında bir yeri gösteriyor ve burayı temizle buranın betonu için burda su olmamalı diyor. ben de tamam diyip fırçayla temizlemeye başlayınca suyun geldiği yeri bulmaya çalışıyorum derken suyun, yol kenarlarında bulunan yeraltı sularının toplanması gereken, milletin telefon para düşürdüğü o yerler gibi bi yerden sızdığını ve oranın açık kaldığını görüyorum. bak dayı su burdan sızıyormuş benim yapabileceğim bir şey yok gelip kapatsınlar diyorum. çünkü benlik iş değil, dayım bana yaptırmasın diye de bahane bulup, kaçmaya çalışıyorum vs. neyse sonrasında uyandım ve rüya kafamı aşırı kurcaladı. böyle durumlarda tarota rüyamın ne anlama geldiğini sorarım. tarota sorduğum zaman tarot sırasıyla; değnek kraliçesi (ben), kupa dörtlüsü (bana verilen bilgi), azize (rüya, perde arkası bilgi), kupa ikilisi (aşk, sevgi), ay (korku, kaygı), kılıç üçlüsü (kalp kırıklıkları, üzüntüler), tılsım ikilisi (kafa karışıklığı, ne yapacağını bilememe), kule (eskiyi yıkma), güneş (enerjinin temizlenmesi, gerçeklerin aydınlatılması), yıldız (umut, bilgi, gerçeği görmem sağlayacak bilginin verilmesi, kanal bilgisi), asaların şövalyesi (korkudan arınıp, harekete geçme), asa sekizlisi (hızlı enerji değişikliği, bir sonraki aşama), tılsım onlusu (mutlu aile, maddi-manevi varlık hali), asa dörtlüsü (mutluluk, tamamlanma, kutlama) çıktı.
ezcümle, gördüğüm volkan şeklindeki dağlar benim kalp çakram, üzerindeki buzullar benim buz tutmuş kalbim, kalp çakramın üzerindeki blokaj, enerji girip-çıkmasını engelleyen, sevgi alıp-vermemi engelleyen katman/blokaj/enerji birikintisi vs. buzullar eriyince yeraltında girdiğimiz mağara kalp çakramın evrenden alması gereken enerjiyi vücudumda ilettiği enerji kanalları. komünist başkan benim tutkularım ve hayatta kendimi adadığım şeyler (şimdilik aklıma gelen bu, çünkü ben çok umutsuz bi insan olmaya başladığım için bırak bir insana karşı, içimde hiçbir şeye karşı tutku artık yok, hatta bilinçli olarak beslemiyorum. bu da kalbimin enerji alış verişine engel olmam demek zaten.) ümit arkadaşım ise insanlara olmayan güvenim, insanların beni canları isteyince ve kendi çıkarları doğrultusunda yarı yolda bırakıp, beni hiç düşünmeden ve hatta ayıp olur mu bile demeden kendi yollarına gitmeleri. dayım ise zaten üzerimde normal hayatta kurduğu baskıyı birebir rüyada da yapmış:D ama rüyanın en kilit noktası, bütün bu koca buzulun erimesini ve enerji alışverişinin düzelmesini sağlayacak yer olan, dayımın temizlememi istediği ve su sızıntısı yapan yer. işte orada nasıl bi anı, nasıl bi blokaj varsa kalbimin buz tutmasına neden olmuş ve yaptığı su sızıntısı da aslında kalp çakramın enerji sızıntısı. yani bi anı ya da blokaj kalp çakramda enerji sızıntısına neden olarak, kalp çakramın düzgün çalışmasına engel oluyor. oradaki sızıntı nedir, neyden kaynaklıdır üzerine çalışmam lazım.
buraya kadar okuduysanız çok teşekkür ederim. bu yazının amacı bu kadar HD kalitedeki bi rüyanın habercilik kısmının sadece kendi enerjimle ilgili mesaj veriyor olması, hatta bana göre aksine tamamen bilinçaltı olmasıdır. çünkü bilinçaltı olmasını tarota sorarak teyit etmiştik. yani rüyalarınızı elinizden geldiğince irdeleyin. irdeledikçe neyin haberci neyin bilinçaltı olduğunu daha iyi ayırt edeceksiniz.

25.11.2021 / 11:08-11:58

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Surprise astro fucker

Kusursuz An'ı Bekliyoruz